Sonuç
İslâmiyet, vahye dayalı, ilâhî bir sistemdir.
Demokrasi, beşerî bir idare sistemidir.
İslâmiyet’te tek ilâh olarak Allah’a imân edilir.
Demokrasilerde meclisler, insanlar ve nefisler ilâhlaştırılır.
İslâmiyet’te hâkimiyet, kayıtsız ve şartsız Allah’ındır.
Demokrasilerde hâkimiyet, kayıtsız ve şartsız halkındır.
İslâmiyet’te insanlar, Allah’a kulluk ederler.
Demokrasilerde insanlar, insanların kanunlarına itaat ettikleri
için, insanlara kulluk etmiş olurlar.
İslâmiyet, özgürlük dini dir.
Demokrasi, nefislere ve kullara tutsaklık dinidir.
İslâmiyet’te insanlar Allah’a ibadet ederler.
Demokrasilerde insanlar, insanlara ibadet ederler.
İslâmiyet’te Allah’ın rızası gözetilir.
Demokrasilerde halkın rızası gözetilir.
İslâm’ın, İlâhî ve manevî bir hedefi vardır.
Demokrasilerin sadece maddi hedefleri vardır.
İslâm, insan hayatında ve devlette yaşam tarzını, şeriat hükümleri üzerine bina etmeyi farz kılan bir inançtır. Demokrasi ise, İlâhî değerleri ve dinî inancı, insan hayatından ve devletten koparma inancıdır.
İslâm, Allah’ın şeriatını, siyasal, hukukî, kültürel, ekonomik,kamusal ve toplumsal alanlara davet etme dinidir.
Demokrasi, Allah’ın şeriatını, siyasal, hukukî, kültürel, ekonomik,
kamusal ve toplumsal alandan kovma dinidir.
İslâmiyet, adâlet prensibine dayanır.
Demokrasi, zulüm sistemidir…
“ Artık dileyen imân etsin, dileyen inkâr etsin.” ( Kehf, 18/29)